İlham perisi nedir? İlham perisi nasıl gelir?
Bütün sanatçıların ve sanatçı adaylarının en büyük beklentisidir ilham perisi. Özellikle edebiyat dünyasında ayrı bir yeri vardır. “İlham perim gelmedi, ilham perim olmadan yazamam, ilham perimin gelmesini bekliyorum,” gibi birçok farklı isyankar cümleyi sık sık duyarsınız. Hele ki siz de bir yazar veya yazar adayıysanız; ilham perisi ile başınız derttedir. Belki de hiç tanışmamışsınız. Peki nedir bu ilham perisi? İlham perisi nasıl gelir?
İlham perisi nedir?
İlham perisi kavramını açıklamadan önce, ilham kelimesine bakmak gerekir. İlham, en basit tarifiyle esinlenme demektir. Herhangi bir şeyden, herhangi bir konuda, üretkenliği besleyecek yaratıcı düşünce veya düşüncelerin oluşmasıdır. İlham kelimesi bu anlamıyla, esinlenmek kavramıyla iç içe geçmiş görünmektedir.
İlham perisi ise sanatçılara esin verdiğine inanılan bir peridir. Hemen hemen aklımıza gelen soru aynı: gerçekten de var mı bu peri? Varsa nasıl bir görüntüsü var? Hadi görüntüsünü geçelim, kapımızı çalıp bize misafir olsa kendisiyle nasıl iletişime geçeceğiz? Türkçe biliyor mu? Ne kadar çok soru birikiyor değil mi? Neyse, lafı uzatmayalım en iyisi.
İlham perisinin varlığına olan inanç ta antik çağlarda bile göze çarpmaktadır. Yunan mitolojisinde farklı isimlerle birçok ilham perisi geçmektedir. İlk başta sadece şiir tanrıçaları olan geçen bu perilerimiz, zaman içinde diğer kültür-sanat eylemleri ve bilimsel faaliyetlerde de esin kaynağı olduğuna inanılmıştır. Mesela Kalliope epik şiir ve destanlara ilham veren peridir. Kleio tarihi şiirlere ilham verirken, Euterpe ise müzisyenlere ilham sağlamaktadır.
Mitolojiye daha fazla girerek kafamızı karıştırmadan toparlayacak olursak, ilham perisi neredeyse bütün sanat alanlarında var olduğuna inanılan mistik bir güçtür. Evet, elle tutulup gözle görülmese bile, sanat ve edebiyatla uğraşan herkes bilir ki, kişiye yazma ve üretme motivasyonu sağlayan, yaratıcı fikirler sunan ve ortaya edebi veya sanatsal ürünler çıkmasını sağlayan tılsımlı bir an vardır. İşte bu ana, yaşanan o duruma ya da sürece, ilham perisinin gelmesi durumu denilmektedir.
Gerçekten de bizim gibi kitap çıkarmak isteyen yazarların veya yazar adaylarının tıkandığı, açmaza girdiği anlarda birden çorap söküğü gibi kelimelerin akmasını sağlayan anlar çok yaşanmıştır. Bu anlar nadiren yazma eylemi esnasında gerçekleşirken, çoğunlukla bir yere giderken, yürürken, müzik dinlerken ya da duş alma, yemek yeme gibi günlük hayatın işlevleri esnasında da olabilmektedir. Gerek kurgu, gerek metin, gerekse bilgi aktarımı ile ilgili yaratıcı ve sanatsal fikirlerin gelmesi anı ilham perisinin geldiği andır. Peki yazarken ilham perimiz gelmemişse ne yapacağız? İlham perisinin geldiği anda yazmıyorsak ne olacak? İlham perimiz baş ucumuzda ve yazma anında yanımızda daha fazla kalmasını nasıl sağlayacağız? Gelin bazı ip uçlarına birlikte bakalım.
İlham perisi nasıl gelir?
İstikrarlı ve geniş zamanlı çalışın
Öncelikle ilham perisinden en etkin şekilde faydalanmak için, o geldiğinde hali hazırda çalışıyor olmak gerekir. Birçok yaratıcı yazarlık kursunda üzerinde durulan en önemli başlık budur. İlham periniz sizi çalışırken yakalamazsa hiçbir faydası olmaz. Boş boş bakar ve başını alıp çekip gider. Bu yüzden çalışmaya, çalışmaya azmetmeye ve istikrara çok önem vermelisiniz. Emin olun ki, siz ne kadar çok çalışırsanız, yazdığınız roman, öykü vb dosyanızın karşısında ne kadar istikrarlı vakit geçirirseniz ilham periniz o kadar sıklıkla gelecektir.
Not almayı unutmayın
İlham periniz pat diye çıkıp geldi. Siz başka bir işle meşgulken sizi yakaladı. Kulağınıza güzel güzel şeyler fısıldadı. Ne yapacaksınız? Tabi ki aval aval bakmak yerine not alacaksınız. O anda not kağıdını nereden mi bulacaksınız? Demeyin böyle şeyler. Tuvalette bile akıllı telefonlarımızla vakit geçirdiğimiz bir çağda cep telefonlarınızı es geçmeyin. Herhangi bir not programına anahtar kelime, kısa not veya geniş açıklamalı şekilde ilham perisinin fısıldadığı fikirleri yazın. En kötü ihtimalle yakın bir arkadaşınızı veya eşinizi arayın, gelen fikirleri tekrar edin ya da mesaj atın. İşte bu kadar basit.
Müzikten faydalanın
Boşa dememişler müzik ruhun gıdasıdır diye. Sessiz çalışma alışkanlığınız yoksa ilham perisini çağırmak için en etkili yöntemlerden birisidir müzik dinlemek. Fonda dinlendirici bir müzik her zaman işe yarayacaktır. Ya da yazacağınız sahneye uygun bir jenerik veya film sahnesi müziği ilham perinizi bağlayacaktır. Düşünsenize, gerilim dolu bir sahne kaleme alıyorsunuz, bu esnada fonda Jaws filminin meşhur iki notadan oluşan dın dın dın dın melodisi çalıyor. Canlandırın hayalinizde. İşe yaradığını göreceksiniz!
Uygun yazı fontu bulun veya sık sık değiştirin
Yazmanın temel ham maddesi kelimelerdir. Kelimelerin ise harfler. Harfler birer imaj olarak beyne mesajdır. Beyin mesajı alır ve işler. Ancak bunun yanı sıra bir de bilinçaltı devrededir. Görünen imaj bilinçaltını da harekete geçirir. Harfler ve kelimeler her ne kadar beyne mesajlar iletse de, bir o kadar kullandığınız yazı fontu bilinçaltınıza hükmeder. Bu yüzden yazarken sık sık farklı yazı fontları deneyin. İlgili dosyanızda en verimli yazdığınız yazı fontu neyse onunla devam edin. Bunu deneyin, aradı ki farkı göreceksiniz!
Sözlük okuyun
Sözlük okumak yazmak eylemin temel taşıdır. Kelime dağarcığı genişleyen bir yazar adayı, ham maddesi çoğalacağı için daha üretken olacaktır. İşte ilham perisi tam da bu esnada devreye girecektir. Yeni ya da konunun tam karşılığı kelimeleri kullandığınızda, ilham perisinin nasıl yanınızda bittiğini göreceksiniz!
Ters kurgu yapmayı deneyin
Kurgunuz hazır, yazmaya başladınız. Karakterinizle bütünleştiniz ve yola çıktınız. Hop, hiç olmadık yerde tıkandınız. E, kurgusu da hazırdı o sahnenin. Mesela karakteriniz evine gidecek, yemeğini yiyecek ve televizyon izlerken kötü bir haber alacak diyelim. Ama metni bir türlü istediğiniz kıvama getiremediniz. Olmuyor, gitmiyor. O an pat diye hesapta olmayan bir hareket çekin. Mesela eve gider ancak sürpriz: anahtarlarını iş yerinde unutmuş. İş yeri de çok uzak. Mecburen bir çilingir çağıracak. Gerekli mi böyle bir şey dediğinizi duyar gibiyim! Önyargılı davranmayın ve deneyin. Anahtarın iş yerinde kalması, çilingirin gelmesi gibi basit bir durumdan kurgunuzun hiç tahmin etmeyeceğiniz bir şekilde etkilenebileceğini göreceksiniz. İşte o gelen çilingir, her ne kadar bir dekor karakter görünse de, belki de ilham perinizdir. İlham perisi bal gibi bir bıyıklı amcamız da olabilir. Deneyin!
Yazmak yerine silin
Kalem kağıdı elinize aldınız veya bilgisayar başına geçtiniz. Yok, tık yok. Bir kelime bile yazamıyorsunuz. O anda yazmayı bırakın ve eski yazdıklarınızdan silmeye başlayın. Bir kelime de olabilir onlarca sayfa da. Ama mutlaka silin. Metin budama denilen teknikle uzun cümleleri kırpın. Bunu yaparken ilham perinizin çıkıp geldiğini görünce şaşıracaksınız. Bu o an yazmaya başlayacağınız anlamına gelmiyor. Aslında silerek, yok ederek de yaratıcı fikirlerin çıkacağını fark edeceksiniz!
Elinizle değil ayağınızla yazın
Buraya kadar her şey normaldi, bu nereden çıktı? Ayakla yazmak da nedir yahu? Çok saçma! Bir daha düşünün çok mu saçma? Elleriniz olmasaydı, ayaklarınızla yazabilir miydiniz? Kalemi tutabilir ya da klavyenin düğmelerine basabilir miydiniz? Bunu deneyin. Unutmayın, dünyaca ünlü Sol Ayağım kitabı Christy Brown tarafından ayağıyla yazılmıştır. Ne kadar yazmaya isteklisiniz bedeninize bunu gösterin. Şayet başarırsanız, ilham perinizin bilinçaltınızdaki onlarca yaratıcı fikirle çıkıp geldiğini göreceksiniz!
Fotoğraf veya resimlerden faydalanın
Yazarken tıkandığınız zaman etrafınızda fotoğraf veya resimlere bakın. Hatta daha da ileri giderek, yazmak istediğiniz kısımlarla alakalı bazı anahtar kavramları internette aratın. Ama sadece görsel araması yapın. Çıkan sonuçlara uzun uzun bakın. İlham perinizin o görsellerden birisinde saklı olduğunu göreceksiniz!